Parti genel merkezinde kameralar karşısına geçerek gündemi değerlendiren CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Tarımda üretici maliyetlerindeki artış karşısında desteklerin yetersiz kaldığını belirterek, “Son bir yılda, gübre fiyatları yüzde 168 ile yüzde 234 arasında zamlandı. Şimdi, çiftçimiz bu gübre zamları ve bu yetersiz destekle, tarlasına gübreyi nasıl atacak? Bu vurdumduymazlıkla, gelecek yıl ekmek yerine, hep beraber taş yeriz” yorumunu yaptı.
Öztrak’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle
2023 hedefleri yalan oldu
2023’te, milli gelirimizi 2 trilyon dolara, fert başına gelirimizi 25 bin dolara, ihracatımızı 500 milyar dolara yükseltmeyi, işsizliği ise yüzde 5’e indirmeyi, böylece ülkemizi dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına sokmayı milletimize taahhüt etti. Peki, 2023 hedefleri ne oldu? Millete verilen sözler ne oldu? Ben söyleyeyim, yalan oldu.
Sözünü tutmayan siyasetçi dünyanın her yerinde özür diler
Erdoğan’ın ‘2023’te yüzde 5’e düşüreceğim’ dediği işsizlik oranı ise yüzde 11,4 olacak. Erdoğan, 19 yıldır izlediği ekonomi politikalarının resmen iflas ettiğini kendi imzasıyla cümle âleme ilan ediyor. Sonuçta bırakın dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi, Erdoğan’ın 2023’e iki yıl kala ülkemizi en güçlü 20 ekonomi liginden bile düşürdüğü ortaya çıkıyor. Netice, Erdoğan millete verdiği sözleri tutmayan bir siyasetçidir. Sözünü tutmayan siyasetçi dünyanın her yerinde milletten özür diler ve koltuğu bırakır.
İşte burası sözün bittiği yer
Daha dün Malatya’da çok acı bir olay yaşadık. Gencecik bir beden öğretmeni 23 yaşındaki Fedai Altun, atanamadığı için inşaat işçisi olmuş. Çalıştığı inşaatta da elektriğe kapılarak yaşamını yitirmiş. Yaşamını kaybetmeden önce sarayı ve avanesini etiketleyerek sosyal medyadan attığı şu mesaj aslında her şeyi özetliyor; ‘Beden eğitimi mezunuyum. 80,55 puan aldım. Sizin yüzünüzden atanamıyorum. Aile baskısı yüzünden, ağır şartlarda çalışmak zorundayım. Bunun vebalini acaba kim ödeyecek? Ben hakkımı size helal etmiyorum.’ İşte burası sözün bittiği yer.
Saray sosyetesi aldıkları maaşa utanmadan huzur hakkı diyor
Bin bir fedakarlıkla yetişen evlatlarımızın hali bu. Peki, ya Erdoğan’ın Saray sosyetesinin çocukları? Onların yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında. Bir değil, üçer, beşer maaş alıyorlar. Günlerini gün ediyorlar. Aldıkları maaşlara da utanmadan ‘huzur hakkı’ diyorlar. Milletin gencecik evlatlarında huzur kalmamış, en ağır şartlarda çalışırken, elektriğe kapılıp, yaşamını kaybederken, Saray maşallah ‘huzurdan’ hakkını alıyor. Pes doğrusu. Gençlerimiz bunlara hakkını helal etmiyorsa haksız mı? Erdoğan ve şürekâsının kendilerinin değil, milletin huzurunu düşünmesi için bu milletin daha kaç evladının yaşamı sönecek?
Yoksullaştıran bir büyüme
Millet karnını bile doğru dürüst doyuramıyorsa bu ülkede ayçiçek yağlarına, bebek mamalarına alarm takılıyorsa, fiyat etiketleri saat başı değişiyorsa, o büyüme iftihar edilecek bir büyüme değildir. O büyüme, yoksullaştıran bir büyümedir. Erdoğan daha önce ülkemizi, ‘İstihdamsız büyüme’ ile tanıştırmıştı. Şimdi de ‘yoksullaştıran büyüme’ ile tanıştırıyor.
Dolar arttıkça Erdoğan’ın yandaşları abat oluyor
Dolar arttıkça Erdoğan’ın yandaşları abat oluyor ama millet de helak oluyor. Bu yılbaşında asgari ücret 385 dolardı. Şimdi 285 dolar. Erdoğan ve şürekası asgari ücreti artırmak için hâlâ 2022’ye randevu veriyor. Geçin bunları, ilkin çalışanın cebinden bu yıl çekip aldığınız 100 doları bir telafi edin bakalım. Asgari ücrete derhal 992 lira zam yapın. 2022’nin zammını ondan sonra, oturup konuşun. Erdoğan yönetimi ülkemizdeki asgari ücreti Afrika düzeyine düşürdü. Çok değil, bundan üç yıl önce, ucube şahsım rejimi henüz iş başı yapmamışken tüm Avrupa’da en düşük asgari ücret veren 13’üncü ülke idik. Bugün Arnavutluk’tan sonra Avrupa’da en düşük asgari ücret veren ikinci ülke Türkiye. Bunun adı fakirleşme, fukaralaşma, zulümdür.
Gelecek yıl taş yeriz
2020’de gübre ve mazot destekleri hiç artırılmadı. Bu nedenle 2021 gübre ve mazot desteğindeki artışları, iki yıllık diye düşünmeliyiz. Ürüne göre desteklerde, yüzde 20 ile yüzde 30 arasında bir artış var. Tek yıla bölerseniz, yılda yüzde 10-15 arası bir artış yapar. Ama sadece son bir yılda, gübre fiyatları yüzde 168 ile yüzde 234 arasında zamlandı. Şimdi, çiftçimiz bu gübre zamları ve bu yetersiz destekle, tarlasına gübreyi nasıl atacak? Bu vurdumduymazlıkla, gelecek yıl ekmek yerine, hep beraber taş yeriz.