Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Gaziantep’in Kurtuluşunun 100. Yılında 100 Hayırsever Eğitime Destek Kampanyası Ödül Töreni”ndeki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Sadece nefsi için çalışmak, biriktirmek, bunu toplumu ve bireyleri sömürerek yani zulmederek yapmak, Allah muhafaza bizi çok tehlikeli yerlere sürükler.
Her iş gibi kalkınmanın temel şartlarından biri de eğitimli, yetişmiş, kabiliyetli iş gücüdür. Bütçelerimizde en büyük payı da hep eğitim-öğretime ayırdık. Eğitimde altyapıyı neredeyse baştan sona yeniledik güçlendirdik.
Derslik sayımızı 343 binden 601 bine yükselttik. Yaptığımız 714 bin yeni öğretmen atamasıyla eğitim öğretimin kesintisiz yapılmasını temin ettik.
İnşallah devlet-millet iş birliğiyle ülkemizi her alanda olduğu gibi eğitim öğretimde de hedeflerine ulaştıracağız.
Bugün pek çok ülkenin nüfusundan çok daha fazla öğrenciye sahip, her alanda ihtiyacını karşılayacak pırıl pırıl insan kaynağına sahip bir Türkiye var.
Sadece ‘komşusu aç iken tok yatan bizden değildir’ emrini tüm dünyaya hakim kılabilsek, emin olun şu yerküre üzerinde tek bir mağdur kalmaz.
Bütün mesele inanmaktır, azmetmektir, ondan sonra da vatanını, milletini Allah için sevmektir.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat üzerine kurulu ekonomi politikamızın ete kemiğe bürünmüş halini görmek isteyen gitsin Gaziantep’e baksın.
Orada gördüklerinden sonra hala yüksek faizle ekonomiyi soğutma, hala kura takılı kalarak ülkemizi hedeflerinden uzaklaştırma iddiasının arkasında duranlar çıkarsa artık onlara diyecek sözümüz yok.
Bizim tek derdimiz var; ihracat, ihracat, ihracat ve bunu başaracağız.”