CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında kameralar karşısına geçti.
Altay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kanal İstanbul hakkında büyükelçilere yazdığı mektuba ilişkin, “Bir kere o mektubu okumamışlar. O mektup şikayet değil, tehdit mektubu. AB ülkelerine diyoruz ki ‘İstanbul’u talan ettirmeyiz’ diyoruz. Bu katı tavırdır. Kanal İstanbul projesine giren firmalar, iyi gün göremeyecekler. Nokta” değerlendirmesinde bulundu.
Engin Altay’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Hüzünlüyüz
Bugün 10 Kasım. 83 milyon, 83.yılında yasta. Rahmet diliyorum. Işıklar içinde uyusun. Büyük Atatürk, kurduğun cumhuriyet bir kutsal emanet olarak yüceltilerek sonsuzluğa taşınacaktır. Hüzünlüyüz çünkü sen yoksun, gururluyuz eserin dimdik ayakta, onurluyuz senin yurttaşların olduğumuz için.
Ne zaman ‘ekonomistim’ dese, 8 şiddetinde deprem oluyor
Beş eyvahtan bahsedeceğiz. Ne zaman ‘ekonomistim’ dese, ekonomide 8 şiddetinde deprem oluyor. İnsanlığımıza çaya atacakları şeker bile çok görülür hale geldi. Sokakta, çarşıda, pazarda enflasyon yüzde 49. Türkiye’yi küme düşüren tek adama, AK Partililerin bile iltifat edecek hali kalmadı. 10 milyon insan, açlık sınırı altındaki parayla geçiniyor. Emeklilerin yarısı aç. İşsiz insan sudan çıkmış balık gibidir, çırpınıp durur, can çekişir; bu güzel ülkede 8 milyon insan işsiz, sudan çıkmış balık gibi can çekişiyor. 23 milyon insanımız icrada. Yani 23 milyon dosya var, mükerrerler vardır ama 83 milyonun 15 milyonu icrada, her beş kişiden biri icrada. Vatandaşın 1 trilyon 25 milyar lira borcu var. Yeni parayla, eski parayla karşılığı yok, telaffuz edemiyorum, onun gibi ekonomist değilim ama telaffuz edemiyorum. Senin tek adam olarak devraldığın 2018’den bugüne devletin borcunu iki katına çıkardı. 2018’de devletin borcu 1 trilyon 67 milyar lira idi şimdi 2 trilyon 181 milyar devletin borcu var. devlet iflasta millet hacizde. Beyefendi pişkin pişkin ‘kaptanın iyisi dalgalı denizde belli olur’ diyor. Gemi karaya vurmuş, dibi delinmiş su alıyor. Beyefendi sörf peşinde.
Seni bu takımın başında tutmazlar
Türkiye’yi G20’den düşüren takım kaptanı olarak, seni bu takımın başında fazla tutmazlar haberin olsun. Erdoğan hazineyi yağmalama ve yağmalatma. Hukukun üstünlüğünde, basın özgürlüğünde, gelişmişlik endeksinde küme düşürdün. Türkiye’yi karaya oturttun. Bu vebalin hiç şüphesiz bedeli olacak. Taşerona kadro dedik, çırpındık oldu. Emekliye ikramiye dedik, çırpındık oldu. Elektrik faturaları dedik. ‘Biz elektrik faturalarından KDV’yi indir’ dedik. ‘TRT payını kaldırdık yeter’ diyor. Asgari ücret. Bu yılın başında 385 dolar idi, şimdi 291 dolara düşürdün. Fark 94 dolar. Erdoğan, asgari ücretlinin cebinden çaldığın aylık 94 doları yani 900 lirayı hak sahiplerine vermekle mükellefsin. Yeni yıl için asgari ücreti konuşuruz. Sen önce ezdiğin ve ezdirdiğinin bedelini öde. EYT. Hayırdır bir seçim hazırlığı mı var? Beyefendi karaya oturduğu gemiyi kaldıramayacak görüyor. Bir oldu bitti seçim peşinde. Bunun için aklına vatandaş gelmiş. 3600’ün, EYT’nin aklına gelmesi bizi üzmez sevindirir.
Kamu özel işbirliği ile yapılan bütün tesisleri kamulaştıracağız
Eyvah 2. Kandırıldı mı? Kandırılıyor mu? Bizi mi kandırıyor anlamış değilim. Üç yılda KÖİ için 68 milyar 140 milyon lira ödedin. 142 milyar 977 milyon ödeyeceğini koymuşsun. Ya kandırıyor ya kandırılıyor. Millet kanmaz. Sana rakam veriyorum. Devletin cebinden para çıkacak? Nereden çıkacak. Yine millete zam, yine millete vergi ile çıkacak. Sonda pişkin pişkin ‘devletten beş kuruş çıkmıyor’ diyeceksin. Milletten alıp haramilere para vereceksin. KÖİ ile yapılan bütün tesisleri kamulaştıracağız.
Pişkin pişkin Atatürk’e şikayet etmiş
Eyvah 3. Eyvahların eyvahı… ‘Teftiş Kurulu yönetmeliğini değiştiriyoruz, kepazeliği aklıyoruz’. Ayıp, günah. Namuslu bürokrat yolsuzluğu ortaya çıkarıyor, görevden alıyorsun, müfettiş olmayan birini almak için yönetmeliği değiştiriyorsun. Eyvah 4. Vakıf Katılım’ın danışma kurulu başkanı Hayrettin Karaman. ‘Hırsızlığı ört bas edebilirsiniz, günah değil’ diyor. Fetva veriyor. Büyük Atatürk’ün bize bıraktığı devletin düştüğü hale bak. Bugün pişkin pişkin, Atatürk’e şikayet etmiş. Herkesi katil yaptılar, terörist yaptılar. Yüksek Mahkeme başkanı da feryat ediyorsa, vatandaşın feryadına alıştık maalesef ama Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı hukuk üzerinden feryat ediyorsa, Türkiye’de tuz kokmuştur.
O mektup şikayet değil
Ayrı ayrı konuşmuşlar. Millet aleyhine iş yaptığını söylemiş. Millet aleyhine Erdoğan yapıyor. Milleti soyduruyor, yoksullaştırıyor. Muhalefeti milletin aleyhinde olmakla suçluyor. Büyükelçilere mektup yazmışız. Bir kere o mektubu okumamışlar. O mektup şikayet değil, tehdit mektubu. AB ülkelerine diyoruz ki ‘İstanbul’u talan ettirmeyiz’ diyoruz. Bu katı tavırdır. ‘Kanal İstanbul projesine giren firmalar, iyi gün göremeyecekler. Nokta… Bir faşist zihniyet. Erdoğan önce hakkında soruşturma açtırdığı 96 yaşındaki teyzeye bakacak, AYM Başkanı’nın feryadını duyacak.
Köprüden önceki son çıkış
Devlet Bahçeli, bir açıklama yapmış. Yorulmuş. Türkçe meali, Sayın Bahçeli sinyali çaktı, köprüden önceki son çıkışa verilmiş bir sinyal olarak yorumluyorum.”