Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin TBMM Plan Bütçe Komisyonundaki görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevaplandıran Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Kanal İstanbul’u kime sordunuz diyenlere cevabımız şu; milletimize sorduk. Biz, Kanal İstanbul’da Cumhuriyet tarihinin en geniş katılımlı, en şeffaf ÇED sürecini yürüttük. ÇED Raporunu da 200 bilim insanımızın katkılarıyla hazırladık” açıklamasında bulundu.
Belediyeler konusunda ayrımcılık, partizanlık yapıldığı, belediyelerin eşit şekilde desteklenmediği eleştirilerine ilişkin Kurum, görevi devraldığı günden bugüne, tüm ekiple beraber 81 ilin tamamını ziyaret ettiklerini, bazı illere birden fazla gittiklerini anlattı. Bu ziyaretlerin sayısının 350’ye yaklaştığını aktaran Kurum, “Hiçbir siyasi ayrım gözetmeksizin, o belediye hangisi, bu belediye hangisi diye bakmadan belediyelerimizin, şehirlerimizin geleceğini ilgilendiren sayısı on binleri bulan projelerimizi başlattık” şeklinde konuştu.
Kanal İstanbul, boğazın özgürlük projesi
Kurum, konuşmasında bilim insanlarının ve kamuoyunun itirazlarına rağmen iktidarın yapmakta ısrar ettiği Kanal İstanbul konusuna da değindi.
Bakan Kurum, Kanal İstanbul Projesi’ne ilişkin eleştirilere “Kanal İstanbul’u kime sordunuz diyenlere cevabımız şu; milletimize sorduk” iddiasıyla yanıt verdi. Ancak Kurum, Kanal İstanbul’un halka nerede, ne zaman sorulduğuna dair bir bilgi paylaşmadı.
“Yüzyılın en büyük, Cumhuriyet tarihinin en muazzam projesi Kanal İstanbul’u defalarca anlattım. Burada da anlattım. Yine anlatayım. Kanal İstanbul, Cumhurbaşkanımızın milletinin onayına sunduğu, milletin de onay verdiği büyük bir projedir” diyen Kurum, Kanal İstanbul’un Boğaz’ın ‘özgürlük projesi’ olduğunu öne sürdü.
Bilim insanlarını ayırmaktan vazgeçin
Kurum, Kanal İstanbul ile ilgili “Yüzde 52’si yeşil alanlardan oluşan Türkiye’nin en çevreci şehircilik projesidir. Yapacağımız rezerv konutlarla İstanbul’u depreme hazırlayan büyük bir dönüşüm projesidir” ifadesini kullanan Kurum, bilim insanlarının Kanal İstanbul’a yönelik olumsuz görüşleri için ise “Şu bilim insanlarını bile ayıran, ayrıştıran aklı artık terk edin. Biz, Kanal İstanbul’da Cumhuriyet tarihinin en geniş katılımlı, en şeffaf ÇED sürecini yürüttük. ÇED Raporunu da 200 bilim insanımızın katkılarıyla hazırladık” diye konuştu.
Tehdit dili kullanılıyor
Kurum, eleştiriler konusunda sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kanal İstanbul ile gündeme gelmeye çalışanların ne yazık ki bir tehdit dili kullandığına şahit oluyoruz. Bir bakıyorsunuz müteahhitler tehdit ediliyor, bir bakıyorsunuz devlet kurumları, bakanlık çalışanları, kurumların başındaki yöneticiler tehdit ediliyor, vatandaşlarımız tehdit ediliyor. Bu tehdit dilini kullananlar şunu çok iyi bilmelidir ki bu millet, bu tehditlere kulak asmaz, tehdit edenleri görüyor ve gereken cevabı da verecektir. Ben sadece, Yunus Emre’nin sözüyle yetiniyorum, ‘İlla edep, İlla edep’ diyorum. Yakmakla, yıkmakla, küfretmekle, tehdit etmekle muhalefet edilmez. Siz yıkmak dersiniz, biz yapmak deriz. Siz yıkarsınız, biz yaparız. Yakıp yıkanlar, yapmanın mutluluğunu, eser kazandırmanın gururunu, milleti memnun etmenin ne demek olduğunu bilmezler.”